...MUSA ÖZDAĞ (1953 - 2023)
  • Konuşmacılar
  1. Panel Başkanı: Prof. Dr. Cevdet YAKUPOĞLU (Kastamonu Üniversitesi Tarih Bölümü)
  2. Kızı Fatıma Melek ÖZDAĞ Karabulut (Kastamonu İl Müftülüğü Vaizesi): "Musa Özdağ Hoca'nın Ailevî Yönü"
  3. Dr. Hüseyin SICAK (Şeyh Şaban-ı Veli AİHL Meslek Dersleri Öğretmeni): "Musa Özdağ Hoca'nın İlmî Yönü"
  4. Hafız Yunus BALCIOĞLU (İstanbul Çamlıca Camii İmam Hatibi): "Musa Özdağ Hoca'nın Şahsiyeti"
"Kur’ân’ın Tefsirine Adanmış Bir Ömür: Musa Özdağ (1953-2023)"
Doç. Dr. Şükrü Maden, Karabük Üniversitesi, İslami İlimler Fakültesi

Mutalaa, 3/1 (Haziran 2023), 45-51.

Musa Özdağ hocamız 1953 yılında Konya’nın Bozkır ilçesinin Bağyurdu (Sopran) Köyü’nde doğdu. İlkokul 4. sınıfta okurken babasının mesleği hasebiyle Kastamonu’ya geldi. İlkokul tahsilini burada tamamladı. Bir yıl Kastamonu Hepkebirler Kur’ân Kursu’nda Kur’ân-ı Kerîm eğitimi aldı. Orta ve lise eğitimini Kastamonu İmam Hatip Lisesi’nde gördü. Lise tahsilinin ardından bir yılı aşkın bir müddet imamlık yaptı. Daha sonra İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nü kazandı. 1979 yılında İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nün (günümüzdeki Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi) Tefsir-Hadis bölümünden mezun oldu. Özdağ, ilmi birikiminin temelini büyük oranda bu dönemde oluşturdu. Ardından Kastamonu’ya öğretmen olarak atandı. Memuriyetinin neredeyse tamamını Kastamonu İmam Hatip Lisesi’nde öğretmen olarak yürüttü.

Musa Özdağ hocanın en dikkat çekici yönlerinden birisi tedrisat konusundaki azminin ve emeklerinin büyüklüğüdür. Vaktinin büyük çoğunluğunu öğrencilerin eğitimine ve halkı irşada hasretmiştir. 1980 yılında Kastamonu İmam Hatip Lisesi’ne öğretmen olarak tayin olmasından 2023 yılında vefatına kadar 40 yılı aşkın bir süre boyunca çok bereketli ve dolu dolu bir meslek hayatı geçirmiştir. İmam Hatip öğrencilerine fî sebîlillâh, bitmek tükenmez bir azimle, öğle aralarında, akşam okul çıkışlarında ve hafta sonları Arapça, Tefsir, Hüsn-i Hat ve Kur’ân talimi dersleri vermiştir. Cuma akşamları halka açık Kur’ân sohbetleri, Pazar günleri de Ebü’l-Berekât en-Nesefî’nin (öl. 710/1310) Medâriku’t-Tenzîl ve Hakâiku’t-Te’vîl isimli eseri üzerinden tefsir dersleri yapmıştır. Emeklilik dönemini de tempolu ve yoğun ders faaliyetleriyle geçirmiş; bu dersleri vefatına yakın bir süreye kadar sürdürmüştür. Yine öğrencilerine özel gruplar halinde İslâmî ilimlere dair Tefsîru’l-Celâleyn (Mahallî-Süyûtî) ve Risâletü’l-Münîra (İbn Kemâl Paşa) gibi pek çok ilmî eseri okutmuştur.

Musa Özdağ ilme ve kitaplara düşkün, birikimli, kültürlü, prensipli, ferasetli, sabırlı, hoşgörülü, dürüst, cömert, fedakâr, mütevazı, misafirperver, milli duyguları yüksek ve son derece gayretli bir hoca idi. Kur’ân-ı Kerîm’i tefsir etmeye, esmâ-i ilâhiyenin tecellilerini anlatmaya doyamazdı. Hayatın çok değişik hallerini Kur’ân âyetleriyle ilişkilendirmeyi severdi. Dostlarını ve öğrencilerini takip eder, onları ziyaret ederdi. Hitabeti tek tip değildi; konunun içeriğine göre bir ton belirler; söz gelimi tefsir derslerinde cennetliklerin hallerini anlatırken imrendiren bir üslup takınır, kıyamet ve cehennem sahnelerine gelince celalli bir konuşma tarzı benimserdi. Soyut ve zor konuları güncel örneklerle izah etmekte başarılıydı. İzahlarında teşbihlere bolca yer verirdi. Nesri pek çok zaman secili (düzyazıdaki kafiye) idi. Özlü bir hocaydı; meselelere genel yaklaşımında ilgili hususun iç yüzünü, asıl mahiyetini önemserdi. Sureta ve sığ değil, derinlikli bir bakışa ulaşmayı hedefler ve tavsiye ederdi. Millî hassasiyetleri, tarih şuuru ve Türk milletine sevgisi güçlüydü. Özdağ arkasında nesillere kılavuz olacak, bu milletin ilim ve irfanına hizmet eden birçok eser bırakmıştır. Başta hocası Mehmet Feyzi Efendi’nin hayatını ve sözlerini neşr ve şerh ettiği çalışmalar olmak üzere, tefsir literatürü kapsamında değerlendirilebilecek çalışmalar ortaya koymuştur. Bunların bir kısmı kendi kaleminden çıkmış, bir kısmı ise öğrencilere ve halka yönelik derslerinin ses kayıtlarının kitaplaştırılmasıyla oluşmuştur. Dolayısıyla birinci tür yazılarında kitâbî, ikincilerde ise şifâhî üslup hakimdir. Ders kayıtlarının çözümü yapıldıkça yeni eserleri de Kutlu Bilgi Derneği tarafından neşredilmektedir.

Özdağ’ın şu ana kadar yayınlanan eserleri ve kısaca tanıtımları şöyledir:

1. Mehmed Feyzi Efendi’den Feyizler I-VIII: Eserin ilk 6 cildi Hamle Yayınları (İstanbul, 1992-1998), 7. cildi Doğuş Yayınları (Adapazarı, 2002), 8. cildi de Kutlu Bilgi Yayınları (Kastamonu, 2007) tarafından yayınlanmıştır. Ayrıca eserin tamamı 2016 yılında Bekir Tatılı’nın editörlüğünde gözden geçirilerek 4 cilt halinde tekrar neşredilmiştir (Kastamonu: Kutlu Bilgi Derneği, 2016). Bu eserde merhum Özdağ, hocası Mehmet Feyzi Efendi’nin veciz sözlerini şerh etmiştir. Özdağ, ilgili sözleri genellikle İslâmî ilimler literatürü ve ıstılahlarıyla irtibatlandırarak detaylı bir şekilde izah etmiştir. Bu yönüyle eser, Özdağ’ın geniş ilmî kültür ve birikimini de yansıtan en önemli eseri olarak kabul edilebilir. Zira eserde tasavvuf, tefsir, akâid, kelâm, hadis, sünnet, fıkıh, Kur’ân tilaveti, ahlak, ibadet, salih amel, tarih, vatan sevgisi ve millî değerler gibi çok çeşitli alanlara dair geniş malumat ve orijinal değerlendirmeler bulmak mümkündür. Örneğin tasavvuf ilminin temel meselelerinden olan velâyet konusu 30 makam halinde çok geniş bir şekilde izah edilmiştir. Yine şeytanın tuzakları konusu, Kur’ân âyetleri ve hadis-i şerifler çerçevesinde oldukça detaylı bir şekilde işlenmiştir. Nitekim bu kısım -aşağıda da bahsedileceği üzere- okurların çokça ilgisini görmüş ve önemine binaen Tuzaklar ve Uyarılar adıyla müstakil olarak da basılmıştır (Kastamonu, 2023).

2. Feyizlerden Damlalar (İstanbul: Hamle Yayınları, 1994): Eser Özdağ’ın, hocası Mehmet Feyzi Efendi’nin sohbetleri sırasında tuttuğu notlardan derlenmiştir. Mehmet Feyzi Efendi’nin iman, ibadet, ahlak, Kur’ân-ı Kerîm, Hz. Peygamber (as), ilim, âlimler, mârifetullâh, yaratılış, vatan ve millet sevgisi gibi konulara dair 900’e yakın veciz sözünü içermektedir. Özdağ eserin önsözünde, bu kitapta yer verilen sözlerin Mehmet Feyzi Efendi’nin bizzat kendisine sağlığında iken gösterilerek tashihlerinden geçmiş notlardan derlendiğini ifade etmiştir. Özdağ ayrıca eserdeki her bir vecizeye -siyak ve sibakları yer almadığından maksadının dışında anlaşılmasının önüne geçmek için- konusu itibariyle başlık verildiğini belirtmiştir. Eserin başında Mehmet Feyzi Efendi’nin hayatıyla ilgili bir kısım bulunmaktadır. Eser daha sonra Feyizler Sultanı Mehmet Feyzi Efendi isimli eserle birlikte tekrar basılmış (Kastamonu: Kutlu Bilgi Yayınları, 2010), ancak bu yeni baskıda, önceki baskının tertibi değiştirilerek Mehmet Feyzi Efendi’nin sözleri, konularına göre tasnif edilmiştir.

3. “Mehmed Feyzi Efendi’nin Manevi Kimliği ve Tasavvufi Yönü” (İstanbul: Ziya Ofset, 1998, s. 55-70): 8 Mart 1998 tarihinde Kastamonu’da Mehmed Feyzi Efendi’yi Anma Programı çerçevesinde düzenlenen Mehmed Feyzi Efendi’nin Feyiz Pınarı Sempozyumu’nda sunulmuş bir metindir. Özdağ bu yazısında Mehmet Feyzi Efendi’nin meşrebini kendisinden nakille şu üç esasta özetlemiştir: Güzel huylar ve makbul davranışlar konusunda Hz. Peygamber’in sünnetine ittiba; yeme, içme, giyim ve kuşamın helalden olması; her türlü işte ihlâs üzere olmak (s. 56). Özdağ, ayrıca Mehmet Feyzi Efendi’nin hayatının değişik aşamalarını Hubbîlik-Cübbîlik-Sükûtîlik-Türâbîlik şeklindeki tasavvufî kavramlarla ifade ettiğini anlatmıştır (s. 65-69).

4. Duygular ve Düşünceler(Konya: Damla Ofset, 2005): Eser, Özdağ’ın halka açık olarak yaptığı derslerde dinleyicilerin tutuğu notlar üzerinden telif ettiği veciz sözlerden oluşmaktadır. Eserin daha sonra ilaveli bir baskısı daha gerçekleşmiştir (Ankara: Altınordu Yayınları, 2021).

5. Kavramlar ve Yorumlar (Konya: Damla Ofset, 2005): Özdağ, önsözde bu kitabın Duygular ve Düşünceler isimli eserinin bir devamı niteliğinde olduğunu ifade etmiştir. Her iki eser de din, insan, toplum, ahlak, tarih vs. çok çeşitli konulardaki veciz sözleri ihtiva etmektedir.

6. Feyizler Sultanı Mehmet Feyzi Efendi (Kastamonu: Azim Ofset, ts.): Eser Kastamonu Belediyesi’nin talebi üzerine roman üslubu üzere kaleme alınmış olup Mehmet Feyzi Efendi’nin hayatını anlatmaktadır. Eserin bu baskısı tükenince Kutlu Bilgi Derneği tarafından yazarın Feyizlerden Damlalar isimli eseriyle birlikte yeniden basılmıştır (Feyizler Sultanı Mehmet Feyzi Efendi ve Feyizlerden Damlalar, Kastamonu: Kutlu Bilgi Yayınları 2010).

7. Gönlün Huzur Perdeleri: Namaz (İstanbul: Pasifik Ofset, 2017): Bu kitap merhum Özdağ’ın Cuma günleri halka açık olarak yaptığı Kur’ân sohbetlerinden beşinin ses kayıtlarının yazıya geçirilmesiyle oluşmuştur. Fâtiha sûresi ile Bakara sûresinin 1-29, 49- 59. ayetleri merkezinde yapılan bu konuşmaların ana teması namaz ibadetidir. Eserde namazın kulun manevî tekâmülündeki etkisine dair önemli tespitler yapılmıştır.

8. Evrenin Son Devresi -Nesefi Tefsiri’nden Vâkıa Suresi (Tercüme ve Yorum)- I-II (Ankara: Altınordu Yayınları, 2018): Bu eser, Özdağ’ın Nesefî’nin Medârikü’t-Tenzîl isimli eseri üzerinden pazar günleri halka açık olarak gerçekleştirdiği tefsir derslerinin kayıtlarının Vâkıa sûresiyle ilgili kısmının kitaplaştırılmış halidir. 2 ciltten müteşekkildir. Özdağ, bir taraftan Medârikü’t-Tenzîl metnini tercüme ederken bir taraftan şerh etmiş, ayrıca İslâmî ilimlerin verilerinden yararlanarak ilgili âyetler hakkında kendine ait güncel yorumlar ortaya koymuştur.

9. Hikmet Deryasına Yolculuk (Ankara: Altınordu Yayınları, 2021): Bu eser Özdağ’ın Cuma günleri yaptığı Kur’ân sohbetlerindeki konuşmaları esnasında öğrencileri Mehmet Uzun ve Dilek Uzun’un tuttuğu notların kitaplaşmış halidir. Özdağ’ın bu eserde derlenen sohbetleri, Kur’ân’ın Bakara sûresinin 231. âyetinden Âl-i İmrân sûresinin 102. âyetine kadarki kısmıyla ilgilidir. Eserin başında merhum Özdağ’ın bir de takriz yazısı bulunmaktadır.

10. Mahşerî Yapılanma: Kıyamet -Nesefi Tefsiri’nden Kıyamet Suresi (Tercüme ve Yorum)- (Ankara: Altınordu Yayınları, 2021): Bu eser de merhum Özdağ’ın Nesefî’nin Medârikü’tTenzîl’ine dair halka açık olarak yaptığı derslerin kayıtlarının yazıya geçirilmesiyle oluşmuştur. Nesefî Tefsîri’nin Kıyamet sûresiyle ilgili kısmın tercümesi, şerhi ve sûrenin Özdağ’a ait yorumunu içermektedir.

11. Tuzaklar ve Uyarılar (Ankara: Altınordu Yayınları, 2023): Yukarıda da bahsedildiği üzere esasında Özdağ’ın Mehmed Feyzi Efendi’den Feyizler isimli eserinin bir bölümü olan bu kitapta şeytanın tuzakları konusu, Kur’ân âyetleri ve hadisler çerçevesinde çok detaylı bir şekilde incelenmiştir. Eserde cin ve şeytan kavramı üzerinde durulduktan sonra, Şeytanların ayartma ve aldatmada kullandıkları yöntemler 44 başlık altında ortaya konulmuştur. Kanaatimizce bu kitap, detayı ve derinliği itibariyle tefsir alanında önemli bir boşluğu dolduran, ele aldığı konu bakımından da henüz aşılmamış ciddi emek mahsulü bir çalışmadır.

12. Din ve Millete Dair Duygular Yönelişler (Kastamonu: Hilal Kitap Kırtasiye, 2023): Eser Özdağ’ın din ve millet üzerine Tokat, Karabük ve Kastamonu’da verdiği konferanslar ile diğer eserlerindeki aynı konuya dair yazıların bir araya getirilmesinden oluşmuştur.

Musa Özdağ hocanın şiirden de behresi vardı. Gitti Efendim, Feyizler Şehri Kastamonu, Bir Dua Bir Niyaz, Demem isimli şiirleri bunun en açık kanıtıdır. Yine Özdağ’ın bazı eserlerinin içinde irili ufaklı beyit ve kıt‘alara rastlamak mümkündür. Ayrıca Özdağ’ın bazı hüsn-i hat çalışmaları bulunmaktadır.

Merhum Özdağ’ın derslerinin ses ve görüntü olarak kayıt altına alınmış olması önemli bir fırsattır. Tutulan kayıtların çözümü ile bu eserlerin çok sayıda cilde ulaşacağı anlaşılmaktadır. Temennimiz bu kayıtların bir an evvel sağlıklı bir şekilde kitaplaştırılması ve bu kitaplar üzerine incelemeler yapılmasıdır. Kanaatimizce Özdağ’ın tefsir anlayışı, din ve hayata dair orijinal yorum ve tespitleri, milliyetçilik anlayışı, dil ve üslubu, mârifetullâh anlayışı, esmâ-i ilâhiyenin tecellilerine dair izahları, âhiret ahvalinin naslara dayalı tasviri ve daha pek çok hususta eserlerinin incelenmesi Özdağ’ın literatüre katkılarını ortaya koyacaktır.

Ömrü talebe okutmakla geçen Musa Özdağ hocamızı hayırla yâd ediyor, Yüce Rabbimizden rahmet diliyorum. Ruhu şâd, mekânı cennet olsun.

"Kur’ân’ın Tefsirine Adanmış Bir Ömür: Musa Özdağ (1953-2023)", Doç. Dr. Şükrü Maden, Karabük Üniversitesi, İslami İlimler Fakültesi, Mutalaa, 3/1 (Haziran 2023), 45-51.

"Devlet malı, millet malı ateş gibidir. Ona son derece dikkatle yaklaşmalı ve onu son derece dikkatle kullanmalıdır. Aksi takdirde, o milletin sayısınca insanın hakkını almış oluruz; Allah korusun!" (Musa Özdağ)
  • Musa Özdağ

    "...Hepimizin bildiği gibi askerlik, bir milletin vatanını, dinini, ırz ve namusunu korumak amacıyla yapılan kutsal bir görevdir. Bu görev bir bakıma dinî, bir bakıma millî, bir diğer bakıma da vatanîdir. Dinî bir görevdir; çünkü din ve diyanetimiz hür olmamızla ancak aksiyon hâline dönüşebilir. Hür ve bağımsız olamadığımız takdirde dinî görevlerimizin yerine getirilmesi ya mümkün olmayacak veya hayli zor olacaktır. Böyle bir duruma düşmemek için Allah ve O’nun Resulü vatanın muhafazasını çeşitli ifadeleriyle istemişlerdir... Yüce Peygamberimiz “sınırlarda bir saat Allah Rızası için nöbet beklemenin bin gecelik (nafile) ibadete ve oruca denk olduğunu” beyan etmesinden de vatan için vazife yapmanın önemini ve gereğini dinî açıdan kavramakta herhalde bir zorluk çekmiyoruzdur..." Yazının devamı

TÜRKLÜĞÜNÜ ATMA YABANA!..